Zülfü Livaneli yeni kitabını D&R canlı yayınında Nebil Özgentürk’e anlattı

tarafından
69
Zülfü Livaneli yeni kitabını D&R canlı yayınında Nebil Özgentürk’e anlattı

Kültür, sanat ve eğlence dünyasının kapılarını aralayan D&R, iki ustayı D&R Home canlı yayınında buluşturdu. Türk edebiyatının önde gelen yazarlarından Zülfü Livaneli, üç yıllık bir aranın ardından yazdığı yeni romanı Balıkçı ve Oğlu ile D&R’ın konuğu oldu. 7 Temmuz Çarşamba günü gerçekleşen etkinlikte Livaneli’ye, bir diğer usta isim; Nebil Özgentürk moderatör olarak eşlik etti.

D&R, Zülfü Livaneli’yi @dr_dunyasi Instagram hesabındaki canlı yayında okurlarıyla bir araya getirdi. Yeni romanı Balıkçı ve Oğlu’nda, Ege kıyılarında yaşamlarını sürdüren balıkçı bir ailenin hikayesini anlatan Livaneli, bugüne ayna tuttuğu kitabıyla ilgi merak edilenleri yazar, gazeteci ve belgesel yönetmeni Nebil Özgentürk ile konuştu. 

İki usta ismin keyifli sohbetine sahne olan canlı yayında Livaneli, yeni kitabıyla aynı anda Amerika’da Huzur, İtalya’da Leyla’nın Evi kitaplarının çıktığını belirterek hayatının her yerinde kitapların olduğunu söyledi. 

“İnsanlar, zamanları da kısıtlı olduğundan daha kısa türlere yöneliyor” 

Livaneli, “Romanlar bir imgeyle, bir cümleyle, bir haberle başlar. Sonra onu yıllarca büyütür. Yakın bir dostum da bana burada bir mülteci cesedi bulduğunu anlatmıştı seneler önce. Burada fakir balıkçı, geçimini denizden, balıktan sağlayan, balık ile ailesini geçindirmeye çalışan bir kişi. Her roman kendi biçimini oluşturur. Yaşar Kemal’in çok sevdiğim bir sözüdür: ‘Bu hikaye kısa olmak zorunda.’ Kısa ama etkili bir hikâye. Bu tarz hikâyeler böyle olmalıdır. Etkileyici ve vurucu olmalıdır. Çünkü ana karakterler bu kadarına müsaade ediyor. Serenad 500 sayfa çünkü o buna müsaitti. İnsanlar, zamanları da kısıtlı olduğundan daha kısa türlere, Novella’ya doğru yöneliyor.” dedi.

“Kendimizi daha iyi kavramalıyız” 

Şehirlerde yaşayan insanların, küçültülmüş mekânlarda kaldığını söyleyen yazar, “Bu da insanların düşünce tarzını değiştiriyor. Denizde, ovada yaşayanlarda daha farklı bir düşünce yapısı oluşuyor. Biz sadece denizin yüzünü görüyoruz mesela ama balıkçı onun altını da, tehlikeli kısmını da bilir. Bu insanlar doğaya saygılıdırlar. Evrenin karşısında insanın ne kadar ufak olduğunu bilirler. Ama bir gökdelende oturan CEO, kendisini dünyanın hâkimi zannediyor. Dolayısıyla o bilgeliğe erişemiyor. Mesela dağlardaki çobanlar da bilgedir. Çünkü doğayla iç içedir. Biz doğayı tahrip ederek onu sömürmek istiyoruz. Kendimizi daha iyi kavramalıyız. Mustafa karakteri onu kavrıyor işte bu kitapta.” dedi.

“Livaneli Vakfı kuruyoruz” 

400’e yakın bestesinin olduğunu söyleyen Livaneli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu besteler kuşaklarca yayılmaya devam edecek. Benim müzikteki, kitaplarımdaki ağırlığım da bu. Biz bir Livaneli Vakfı kuruyoruz. Vakıf, yüzlerce çocuğa burs imkanı sunarak kültür sanat alanında eğitimler verecek. Her yıl bir müzik, bir edebiyat olacak şekilde ilerleyecek. Benim her şeyim o vakıf. Teliflerin olması, o bakımdan iyi olacak. Gelen her şey halka gidecek.” 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı